İsa’nın Gizemi’nin 7. Bölümü

______________________________________________________________

______________________________________________________________

İsa, Tanrı’nın sözünü “ihtiyarların geleneği”nin üzerinde yüceltiyor ve kirlenmenin kirli yiyeceklerle değil, yürekle ilgili bir mesele olduğunu görüyor.

Müjde muhtemelen Roma’da MS 70’ten kısa bir süre önce, zulmün yaklaştığı ve yıkımın Kudüs’e yaklaştığı bir dönemde yazılmıştı. Müjdeyi dinleyenler Yahudi olmayan, yani Yahudi geleneklerine yabancı görünüyorlar.

______________________________________________________________

Bölüm 7


1 Ferisiler, Yeruşalim’den gelen din bilginlerinden bazılarıyla birlikte O’nun yanına toplandıklarında, 2 öğrencilerinden bazılarının kirli, yani yıkanmamış ellerle yemek yediğini gördüler. 3 (Çünkü Ferisiler ve tüm Yahudiler, ihtiyarların geleneğine uyarak, ellerini iyice yıkamadan yemek yemiyorlar. 4 Pazar yerinden geldiklerinde de yıkanmadan yemek yemiyorlar. Ayrıca daha birçok gelenek de var. 5 Ve Ferisiler ile din bilginleri ona şunu sordular: “Öğrencilerin neden ihtiyarların geleneklerine göre yürümüyorlar ve kirli ellerle yemek yiyorlar? 6 Ve onlara dedi: Yazıldığı gibi, Yeşaya siz ikiyüzlüler hakkında iyi peygamberlik etti;

“‘Bu halk beni dudaklarıyla onurlandırıyor,
ama onların yüreği benden uzak;

7 Boş yere bana tapıyorlar,
doktrin olarak insanların emirlerini öğretiyorum.’

8 Siz Tanrı’nın emrini göz ardı ediyorsunuz ve insan geleneğine bağlı kalıyorsunuz.” 9 Şöyle devam etti: “Geleneğinizi sürdürmek için Tanrı’nın emrini ne kadar iyi bir kenara bıraktınız! 10 Çünkü Musa, ‘Annene ve babana hürmet et’ dedi ve ‘Annesine ya da babasına lanet eden ölür.’ 11 Ama siz, ‘Biri annesine ya da babasına, ‘Benden alacağınız herhangi bir destek, qorban”’ (Allah’a adanan anlamına gelir)12 diyerek, onun annesi veya babası için artık hiçbir şey yapmasına izin vermiyorsunuz. 13 Aktardığınız geleneğiniz uğruna Tanrı’nın sözünü geçersiz kılıyorsunuz. Ve buna benzer birçok şey yapıyorsun. 14 Kalabalığı yeniden çağırıp şöyle dedi: “Hepiniz beni dinleyin ve anlayın. 15 İnsanın içine dışarıdan giren hiçbir şey o kişiyi kirletemez; ama kirleten, içeriden çıkan şeylerdir.” [16 ]

17 Kalabalıktan uzaklaşıp eve döndüğünde öğrencileri ona bu benzetmeyle ilgili sorular sordular. 18 Onlara şöyle dedi: “Siz de mi anlayışsızsınız? 19 İnsanın içine dışarıdan giren her şeyin onu kirletemeyeceğini, 19 çünkü bunların yüreğe değil mideye girip tuvalete çıktığının farkında değil misiniz?” (Böylece bütün yiyecekleri temiz ilan etti.) 20 “Fakat insandan çıkan, kirletici olandır. 21 İnsanların içinden, yüreklerinden kötü düşünceler, iffetsizlik, hırsızlık, cinayet, 22 zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, küfür, kibir ve akılsızlık kaynaklanır. 23 Bütün bu kötülükler içten geliyor ve kirletiyor.”

Sirofenikyalı Kadının İnancı. 24 O yerden Sur bölgesine doğru yola çıktı. Bir eve girdi ve kimsenin bunu bilmesini istemedi ama dikkatlerden kaçamadı. Kısa süre sonra kızının kötü ruha sahip olduğu bir kadın onun hakkında bir şeyler duydu. Gelip ayaklarının dibine düştü. 26 Kadın Yunanlı, doğuştan Sirofenist’ti ve kızından cin çıkarması için ona yalvardı. 27 Ona, “Önce çocukları doyurun” dedi. Çünkü çocukların yemeğini alıp köpeklere atmak doğru değil.” 28 Kadın ona şöyle karşılık verdi: “Tanrım, masanın altındaki köpekler bile çocukların artıklarını yer.” 29 Sonra ona şöyle dedi: “Bunu söylediğin için gidebilirsin. Şeytan kızınızdan çıktı.” 30 Kadın eve gittiğinde çocuğu yatakta yatarken, cin’in gitmiş olduğunu gördü.

Sağır Bir Adamın İyileşmesi. 31 Yine Sur bölgesinden ayrılarak Sayda üzerinden Celile Denizi’ne, Dekapolis bölgesine gitti. 32 İnsanlar ona, konuşma güçlüğü olan sağır bir adam getirdiler ve elini onun üzerine koyması için ona yalvardılar. 33 Onu kalabalığın arasından tek başına çıkardı. Parmağını adamın kulaklarına soktu ve tükürerek diline dokundu; 34 Sonra başını göğe kaldırıp inledi ve ona, “Effata!” dedi. (yani, “Açılın!”) 35 Ve [hemen] adamın kulakları açıldı, konuşma engeli ortadan kalktı ve açıkça konuştu. 36 Kimseye söylememelerini emretti. Ama onlara yapmamalarını emrettikçe, bunu daha çok ilan ettiler. 37 Çok şaşırdılar ve şöyle dediler: “O her şeyi iyi yaptı. Sağırları işittirir, dilsizleri konuşturur.”

______________________________________________________________

This entry was posted in Türkçe and tagged . Bookmark the permalink.

Leave a comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.